Geçen yıl, Antalya Olimpos’taki Metan Gazı Tesislerini Olimpiyat ateşinin esin kaynağı sandığı için, Londra’daki basın toplantısında, “Antalya Olimpos Dağı, Olimpiyatlara adını veren dağ. Olimpiyat meşalesini doğduğu topraklara götürmek gerek” diyerek, cehaletiyle dünyaya rezil olan Spor Bakanı Hacı Suat Kılıç, “Başbakan’ın şamar oğlanı mı” başlıklı haberi yuttuğu gibi, ‘Olimpiyat şoku’yla Arjantin’den attığı “kınalı tweet” için de “arkasındayım” demişti! Demek ki şamar nedeni ‘kınası’ değildi! Ama neydi? Her şeyin altında Esad olacak değil ya, belki de bunun altında Diktatörden habersiz yapılmış “gönül işlerine dayalı ihaleye fesat” vardı! Sayısız diğer konu gibi, paketlenip unutulmaya terk edildi. Yani ‘şamar’ da sonuçta ‘söylenti’ olarak kaldı. Bu söylentiler muhalefet kaynaklı olsa, ‘muhalefet AK Hacıların kapalı kapılar ardındaki işlerini nereden bilecek, uyduruyorlar’ der geçersin, ama ‘Cemaat AKP sürtüşmesi’nden sızdığı, yani kaynağı bizzat iktidar güçleri olduğu için, insan ‘hangi amaçla sızdırıldı, hangi pazarlıkla alelacele küllendi’ diye meraklanmadan edemiyor.
Yine geçen yıl, AKP’nin savaş sabırsızlığına “Şam’a üç saatte gideriz” diye gaz veren ‘Tayyare’ Şamil’in bir tutkusunun da “kına” olduğunu, Olimpiyat heyecanının dorukta olduğu günlerde toplumca öğrenmiştik! Kınacı Şamil, Şam’a gidemese de, Arjantin’den “kına siparişi”yle süzülüp ‘Kılcı Teyze’nin yanına konmuştu. Orada da sessiz durmadı. Popülaritesinin sürmesi toplumsal olaylara tweet ishalini gerektirdiği için, BJK-GS maçında “Her yer Taksim, her yer direniş” diye slogan atanlara “şerefsizler” diye cırladı. Bunlar, ‘Hacılar Dönemi’nin popüler ‘seviye’ simgeleri: kılcılar, kınacılar, ulemalar, bavulcular, deveciler, ümmetçiler, cemaatçiler, akiller, yağcılar, şeriatçılar, ecdatçılar, imamcılar, cüppeciler... Daha da hazini, ülkenin bağrında üredi de ürediler. Halk bu çapsızları eninde sonunda ve de bir günde süpürür, bu kesin, ama kim bilir verdikleri zarar nicedir?
Biri de Başimam’ın Başdanışmanı Y. Bulut. Unuttunuz mu, cipiyle Moda ‘da taksiye toslayınca her kafadan yorum fışkırmış, toplumda nasıl yankı bulmuştu! “Jöleli alkollü müydü? Zabıt tutuldu mu?” diye kurcalayan da oldu; “RTE’nin ekonomi analisti, komplo teorisyeni, jöleli medya maymunu, yandaş yalaka” gibi sıfatlarına “Jöleli trafik canavarı” sıfatı ekleyen de. Olayı duyunca esasında ben de şaşırmıştım ama nedeni ne cipti ne alkol ne toslama. Beni şaşırtan, bu şahsın cesaretiydi! Dinci faşist sistemin fırıldağı olarak sen kalk Kadıköy’de fır dönmeyi göze al! Yaya olsa, tükürük banyosu yapacak! Gerçi o da bunu, “Kadıköy’de sağanak vardı!” diye yorumlardı ya!
AK Hacılar Dönemi'nin en zengin vitrinlerinden biri de bu ‘pop tipler’ vitrini! Arabesk şarkıcıdan medya maymununa, şeriatçı insan hakları savunucusundan el öpme yavşağı dizi oyuncusuna, süslüman savaş davulcusundan tarikatçı futbol yorumcusuna seviyesizliğin her katından ses bulursun!
Ama gerçek şu ki, bu tipler seviyesizlik yarışına girseler, Melih Gökçek açık ara önde gitmese de burun farkıyla en dipte kalıp şampiyonluğu kapmak için elinden gelen her şeyi yapar. Hem gök çekimine sahip hem yer! Çektirip uygun zaman için istiflediği bel altı eksenli kasetleri anımsayın! Önümüz seçim!
Aslında, Ş. Tayyar, S. Kılıç, Y. Bulut, M. Gökçek gibi Diktatör’ün ‘kılcı ve kınacı’ fedaileri önemli değil, bunlar bu tür sistemlerin ‘doğal türeme’leridir. Varsın kendi aralarında ‘seviyesizlik yemi’ için yarışsınlar. Kir köpüğü lavaboda akar gider! Asıl önemlisi diğerleri, yani sisteme soldan devşirme liberaller. Derlemecilerden hassaten ricamdır: Diktatör ve dinci yapılanmaya “demokrat, aydın, uzman” erketeliği yapan bu şahsiyetsizler tek tek listelenmeli. Artık açık: hainlik üstlerinde kaldı. Bu liste iki açıdan önemli. İlkin: tüymelerinden önce, hainliğin bedeli için yakalarına yapışmak! İkincisi: haini halka unutturmamak!
***
Shakespeare:
“Şeytan işine geldikçe kutsal kitaptan da alıntı yapabilir!”
Yine geçen yıl, AKP’nin savaş sabırsızlığına “Şam’a üç saatte gideriz” diye gaz veren ‘Tayyare’ Şamil’in bir tutkusunun da “kına” olduğunu, Olimpiyat heyecanının dorukta olduğu günlerde toplumca öğrenmiştik! Kınacı Şamil, Şam’a gidemese de, Arjantin’den “kına siparişi”yle süzülüp ‘Kılcı Teyze’nin yanına konmuştu. Orada da sessiz durmadı. Popülaritesinin sürmesi toplumsal olaylara tweet ishalini gerektirdiği için, BJK-GS maçında “Her yer Taksim, her yer direniş” diye slogan atanlara “şerefsizler” diye cırladı. Bunlar, ‘Hacılar Dönemi’nin popüler ‘seviye’ simgeleri: kılcılar, kınacılar, ulemalar, bavulcular, deveciler, ümmetçiler, cemaatçiler, akiller, yağcılar, şeriatçılar, ecdatçılar, imamcılar, cüppeciler... Daha da hazini, ülkenin bağrında üredi de ürediler. Halk bu çapsızları eninde sonunda ve de bir günde süpürür, bu kesin, ama kim bilir verdikleri zarar nicedir?
Biri de Başimam’ın Başdanışmanı Y. Bulut. Unuttunuz mu, cipiyle Moda ‘da taksiye toslayınca her kafadan yorum fışkırmış, toplumda nasıl yankı bulmuştu! “Jöleli alkollü müydü? Zabıt tutuldu mu?” diye kurcalayan da oldu; “RTE’nin ekonomi analisti, komplo teorisyeni, jöleli medya maymunu, yandaş yalaka” gibi sıfatlarına “Jöleli trafik canavarı” sıfatı ekleyen de. Olayı duyunca esasında ben de şaşırmıştım ama nedeni ne cipti ne alkol ne toslama. Beni şaşırtan, bu şahsın cesaretiydi! Dinci faşist sistemin fırıldağı olarak sen kalk Kadıköy’de fır dönmeyi göze al! Yaya olsa, tükürük banyosu yapacak! Gerçi o da bunu, “Kadıköy’de sağanak vardı!” diye yorumlardı ya!
AK Hacılar Dönemi'nin en zengin vitrinlerinden biri de bu ‘pop tipler’ vitrini! Arabesk şarkıcıdan medya maymununa, şeriatçı insan hakları savunucusundan el öpme yavşağı dizi oyuncusuna, süslüman savaş davulcusundan tarikatçı futbol yorumcusuna seviyesizliğin her katından ses bulursun!
Ama gerçek şu ki, bu tipler seviyesizlik yarışına girseler, Melih Gökçek açık ara önde gitmese de burun farkıyla en dipte kalıp şampiyonluğu kapmak için elinden gelen her şeyi yapar. Hem gök çekimine sahip hem yer! Çektirip uygun zaman için istiflediği bel altı eksenli kasetleri anımsayın! Önümüz seçim!
Aslında, Ş. Tayyar, S. Kılıç, Y. Bulut, M. Gökçek gibi Diktatör’ün ‘kılcı ve kınacı’ fedaileri önemli değil, bunlar bu tür sistemlerin ‘doğal türeme’leridir. Varsın kendi aralarında ‘seviyesizlik yemi’ için yarışsınlar. Kir köpüğü lavaboda akar gider! Asıl önemlisi diğerleri, yani sisteme soldan devşirme liberaller. Derlemecilerden hassaten ricamdır: Diktatör ve dinci yapılanmaya “demokrat, aydın, uzman” erketeliği yapan bu şahsiyetsizler tek tek listelenmeli. Artık açık: hainlik üstlerinde kaldı. Bu liste iki açıdan önemli. İlkin: tüymelerinden önce, hainliğin bedeli için yakalarına yapışmak! İkincisi: haini halka unutturmamak!
***
Shakespeare:
“Şeytan işine geldikçe kutsal kitaptan da alıntı yapabilir!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder