2 Haziran 2013 Pazar

“Özgürlük var”mış!


02 Haziran 2013, 11:48
“Özgürlük var”mış!
Sistem kürekçisi ebleh liberalin dediğine bak: “Herkes her istediğini yazabiliyor, konuşabiliyor”muş; “Özgürlük var”mış! Yobazlığın yaygınlaştırılmasına, gerici yapılanmaya, dinci nurcu faşizmin kurumlaşmasına özgürlük olduğu açık. Hem de sınırsız! İşin bu yanı, sistemin çanağından yemlenmiş, kanlı sermaye düzeninin erketesi liberali doğruluyor. Sansüre, yağmaya, sahte suç delili üretmeye, yalana, sahtekârlığa özgürlük sınırsız. Nelerin özgür olduğunu bilmeyen yok. Sokaktaki çocuğa sor, seni “Memlekette sahtekârlıktan çok ne var!” diye yanıtlar. Peki, failleri hakkında açılmış dava, verilmiş mahkûmiyet olduğunu duyan var mı? Demek ki özgürlükleri sınırsız! Ebleh haklı!

Özgürlük, polisin biber gazına, devrimci kuruluşlara yönelik kara hava operasyonlarına, şeriatçı katilleri koruyup kollamaya, doğanın, kentin dokusunu savunanlara zorbaca saldırmaya, dinci yobaz çeteleri silahlandırmaya, emperyalizme savaş taşeronluğu yapmaya var. Bu konularda muhalefet yüzlerce soru önergesi verdi. Herhangi biri kabul edilip araştırılmış mı? Ya da herhangi birini herhangi bir savcı suç duyurusu saymış mı? Olmadığına göre ebleh haklı, özgürlükleri sınırsız!

Mavi Deniz Feneri türü çeteleşip dolandırmaktan, ihale sahteciliğinden, devlet malını yağmadan, yandaş yobazı kayırmadan, hortumculuktan haklarında sayısız suçlama yapıldığı halde, göstermelik bir iki soruşturma dışında ceza yiyen bir AKP’li var mı? Tümü beraat! Yani özgür. Ebleh haklı!

İnsanlara, özellikle de aydın, laisizmi savunan, devrimci ve demokrat insanlara her türlü iftiraya özgürlük sınırsız. Hukuk anlayışının tümden karardığı Silivri ortada. Yalancı tanık, sahte belge hangi dönemde bu derece özgür ve itibarlı oldu? Ebleh haklı! Vakti zamanında, Yılmaz Güney’in Yumurtalık olayında, yeğeni mahkemede “Hakimi vuran benim!” demiş, “Yalan beyan”dan anında iki buçuk seneye mahkûm edilmişti. Üstelik ‘yalancılığı’ masumane fedakârlık duygusuna dayalıydı. Şimdi yalancı tanık bizzat resmi üretim. Hem de sürüsüne bereket. Devlet güvenceli, itibarlı. Eh, ebleh haklı!

“Herkes her istediğini yazabiliyor”muş! “Herkes” ten kasıt, dinci yobaz, nurcu faşist ise ebleh haklı, o kesim sınırsız özgürlüğe sahip. Hadi birisi de çıksın, “Ateistim” diye düşüncesini savunmaya başlasın, daha ikinci cümlesinde savcı “Halkın inançlarına” diye yakasına yapışır! “Özgür”müşüz! Hadi oradan! Üniversiteli öğrencilerden barolara, sağlıkçılardan eğitimcilere, bilim adamlarından sanatçılara, hakkını arayan emekçiden doğa savunucularına dek, “özgürlük” diye sokağa çıkana devlet güçlerinin tavrı ortada. “İsteyen istediğini yazıyor” muş! İyi de sonuç ne? Sen zalimi, zulmü, alçaklığı, yalanı teşhir etmişsin ama onlar bildiğini okumayı sürdürüyor! Hem de ekranlarda sırıtarak! “Özgürlük”müş! İşkenceyi teşhir ediyoruz da, sonuç ne? İşkenceci terfi ediyor. Doğru,  Hrant’ın katli, Roboski katliamı hakkında söylenmedik söz kalmadı. Sonuç: Suçlular terfi etti! Özgürlük buysa ebleh haklı!

İşini doğru yapmaya çalışan yargıcı, savcıyı, doktoru, öğretmeni, rektörü sürmede özgürlük sınırsız. İnsanlığın bin yıllık kültürüne, çağdaşlığa, uygarlığa, bilime her türlü ‘sansür özgürlüğü’ sınırsız. Tamam, işte bunu yazıyoruz. Ama sonuç? Musa heykelinin cinsel organını, bin yıllık mermer heykelin göğsünü buzlamaktan, aydını, sanatçıyı, devrimciyi izlemekten vaz mı geçtiler? “Özgürlük var”mış! Doğru, sisteme muhalif olanın evine, gittiği otele, bürosuna kamera yerleştirme, telefonlarını izleme, gözdağı, şantaj, iftira özgürlüğü sınırsız. Uygarlığa, çağdaşlığa duydukları intikam hırsıyla, hukuk ve insanlık ölçüleri tanımaksızın ölümcül hasta Profesör Fatih Hilmioğlu gibi büyük bir değeri zindanda çürütme  özgürlüğü sınırsız. Ebleh haklı! Ben bu düzende adaletin olmadığını, nurcu faşist yapının Fatih Hilmioğlu’nun şahsında aydınlık olan her şeye intikam hırsıyla ölüm kustuğunu söyleyebilme ‘özgürlüğüne’ sahibim, nurcu faşist sistemse adaleti istediği gibi yok etme, öldürme ve suç işleme özgürlüğüne sahip! Benim özgürlüğüm ‘kelle koltukta bir özgürlük’, sisteminki ise iktidar koltuğunda! Eblehin anlamadığı bu, ya da anlayıp da çıkarı gereği anlamazdan geldiği!


Voltaire:

“Özgürlük adaletten başka bir şey değildir!”

Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder