‘Guinness Rekorlar Kitabı’na Türkiye’den şimdiye kadar 77 rekor girmeyi başarmış! Eksikleri düşünüp de hayıflanmamak elde değil! Sözgelimi; bu 77 rekorumuzdan biri, Konya’da bir ayakkabı ustasının kırdığı rekor. İmal ettiği 455 numara ayakkabı ile ‘Dünyanın En Büyük Ayakkabısını İmal Etme Rekoru’ kırmış! Rekor eksik, çünkü kutusunun da rekora dahil edilmesi gerekmez mi? ‘Ayakkabı kutusu’yla elde edebileceğimiz rekor bununla da sınırlı değil: ‘Ayakkabı kutusuna en fazla para sığdırma’ konusu bir başka rekorumuz olarak kitaba giremez miydi?
Kitapta yer alan ve yine Konya’da bir ustamızın yaptığı ‘6 metre 30 santimetre boyunda ve 900 kilo ağırlığındaki çanta’ ile kırdığı ‘En Büyük Çanta Rekoru’ da tek başına, eksik! Bu çantayla bir başka rekora daha başvurulamaz mıydı? Sözgelimi: evdeki hırsızlama serveti bir seferde ‘sıfırlama’ rekoru!
33 bin 81 metre ip üzerine 42 bin 300 parça çamaşırın asılmasıyla kırılan Dünyanın En Uzun Çamaşır İpine Asılan En Fazla Çamaşır’ rekoru da bize ait! Çamaşırın kirli mi temiz mi, siyasetçi çamaşırı mı değil mi; rekor tutanağında kayıtlı değil. Böyle bir kayıt için de başvuru olsa ve diyelim ki, AKP iktidar sürecinin pazara çıkmış ipliğine asılı ‘kirli çamaşırları’ belgeleriyle sunulsa, al sana bir rekor daha!
8,8 santimetrelik burnuyla ‘Dünyanın En Uzun Burnu’ rekoruna aday olan Artvinli bir yurttaşımız da ülkemize rekor kazandırmış! Bu rekorun eksiğine hangi yönünden bakmalı? ‘Ecdadımız’ Abdülhamid döneminde yaşasa ‘katli vacip’ bu yurttaşımız Recep Tayyip döneminde, ülkemize kazandırdığı rekorla gurur kaynağımız! Bir yönü bu! Hadi bu yurttaşımızın burnu doğuştan böyle, peki sonradan iktidar görme bakanlarımızın ‘yalan hüneriyle’ uzadıkça uzayan burunlarıyla; kof, temelsiz gururlarıyla ‘burnu büyüklük’ yarışına aday olsalar ülkeye rekor mu kazandırırlardı, ‘kıl ve kına’ mı?
20 bin kişiyle ‘Aynı Anda Deve Güreşi İzleme Rekoru’ da ülkemize ait! Eh, uzmanlık alanımız! ‘İktidar kanatları arası dövüş, dalaş ve çatışmaları’ aynı anda en geniş seyirciyle izleme rekorunun doğal sahibi değil miyiz? ‘Yok deve’ demeyin: Başvursak, kesin bu rekor da çantada keklik!
‘Guinness Rekorlar Kitabı’nda, ‘Burundan aldığı sütü gözünden dışarı doğru 2 metre 79 santim uzağa fışkırtma’ eforuyla, hamdolsun ülkemize kazandırılmış bir rekor daha var. Hem de AKP’nin ‘İleri Demokrasi’ söylemiyle, iktidar olduğu yıllarda bu rekor ülkemize geldi. Eh, ilerleyen zamanda, ‘İleri Demokrasi’ yönündeki gelişmeleri soludukça insanların duydukları gördükleri karşısında gözlerinden, kulaklarından fışkıranların hızını, mesafesini düşünüp hesap edin, kaç rekor eder?
40 mikron kalınlığıyla ‘Dünyanın İmal Edilmiş En Küçük Mikrofonu’ dalında da paha biçilmez önemde bir rekorumuz var! Ortalama saç kalınlığı 50 mikron olduğuna göre, düşünün ki bu mikrofon ne kadar ‘minik’! Fakat yazık ki, bu rekorumuz da ‘kullanma alanları’yla pekiştirilmemiş! Diyelim ki; ‘en küçük mikrofonla en fazla dinleme ve bant imali’ rekorlarına niye sahip olmayalım? Hakkımızken!
Yazdığı ve filmi çekilen 375 senaryosuyla, Sefa Ünal’ın da, bu inanması güç ve masumane çabasıyla ülkemize kazandırdığı bir rekor var. ‘İnanması güç ve masumane’ diyorum, çünkü gerçekten öyle. Ama şu da bir gerçek ki; bir değil, on Sefa Ünal olsa, ‘ÖYM Savcıları’nın ‘gizli tanık ve sahte belgelerle’ yazdığı binlerce sayfalık ‘senaryolarla’ yarışamaz. On yıldır, milyonlarca insan bu senaryolardan yapılan ‘dehşet-zulüm filmleri’ne kilitlendi. Bu savcılar başvursalar, her biri ülkemize birkaç ‘rekor’ kazandırır!
Bu kitapta kayda geçmemiş ‘rekorlarımız’ öyle çok ki! ‘Siyasi pişkinlik’ rekoru; ‘yastık altı zulaları, çatı altı boyutuna vardırma’ rekoru; döneklik, fırıldaklık, yağcılık, yalakalık rekoru; zalimliği ‘mağdurluk’, katliamı ‘insani yardım’, hokkabazlığı ‘akademisyenlik’, felaketi ‘refah’, karanlığı ‘nur’, batmayı ‘çağ atlama’ diye kılıfına uydurma rekoru; say ki say! AKP’nin “Rekordan rekora koşuyoruz” sözü boşuna mı?
---------------------------------------------------------------
Voltaire: “Sizi saçmalıklara inandırabilirler, size katliam yaptırabilirler!”
Kitapta yer alan ve yine Konya’da bir ustamızın yaptığı ‘6 metre 30 santimetre boyunda ve 900 kilo ağırlığındaki çanta’ ile kırdığı ‘En Büyük Çanta Rekoru’ da tek başına, eksik! Bu çantayla bir başka rekora daha başvurulamaz mıydı? Sözgelimi: evdeki hırsızlama serveti bir seferde ‘sıfırlama’ rekoru!
33 bin 81 metre ip üzerine 42 bin 300 parça çamaşırın asılmasıyla kırılan Dünyanın En Uzun Çamaşır İpine Asılan En Fazla Çamaşır’ rekoru da bize ait! Çamaşırın kirli mi temiz mi, siyasetçi çamaşırı mı değil mi; rekor tutanağında kayıtlı değil. Böyle bir kayıt için de başvuru olsa ve diyelim ki, AKP iktidar sürecinin pazara çıkmış ipliğine asılı ‘kirli çamaşırları’ belgeleriyle sunulsa, al sana bir rekor daha!
8,8 santimetrelik burnuyla ‘Dünyanın En Uzun Burnu’ rekoruna aday olan Artvinli bir yurttaşımız da ülkemize rekor kazandırmış! Bu rekorun eksiğine hangi yönünden bakmalı? ‘Ecdadımız’ Abdülhamid döneminde yaşasa ‘katli vacip’ bu yurttaşımız Recep Tayyip döneminde, ülkemize kazandırdığı rekorla gurur kaynağımız! Bir yönü bu! Hadi bu yurttaşımızın burnu doğuştan böyle, peki sonradan iktidar görme bakanlarımızın ‘yalan hüneriyle’ uzadıkça uzayan burunlarıyla; kof, temelsiz gururlarıyla ‘burnu büyüklük’ yarışına aday olsalar ülkeye rekor mu kazandırırlardı, ‘kıl ve kına’ mı?
20 bin kişiyle ‘Aynı Anda Deve Güreşi İzleme Rekoru’ da ülkemize ait! Eh, uzmanlık alanımız! ‘İktidar kanatları arası dövüş, dalaş ve çatışmaları’ aynı anda en geniş seyirciyle izleme rekorunun doğal sahibi değil miyiz? ‘Yok deve’ demeyin: Başvursak, kesin bu rekor da çantada keklik!
‘Guinness Rekorlar Kitabı’nda, ‘Burundan aldığı sütü gözünden dışarı doğru 2 metre 79 santim uzağa fışkırtma’ eforuyla, hamdolsun ülkemize kazandırılmış bir rekor daha var. Hem de AKP’nin ‘İleri Demokrasi’ söylemiyle, iktidar olduğu yıllarda bu rekor ülkemize geldi. Eh, ilerleyen zamanda, ‘İleri Demokrasi’ yönündeki gelişmeleri soludukça insanların duydukları gördükleri karşısında gözlerinden, kulaklarından fışkıranların hızını, mesafesini düşünüp hesap edin, kaç rekor eder?
40 mikron kalınlığıyla ‘Dünyanın İmal Edilmiş En Küçük Mikrofonu’ dalında da paha biçilmez önemde bir rekorumuz var! Ortalama saç kalınlığı 50 mikron olduğuna göre, düşünün ki bu mikrofon ne kadar ‘minik’! Fakat yazık ki, bu rekorumuz da ‘kullanma alanları’yla pekiştirilmemiş! Diyelim ki; ‘en küçük mikrofonla en fazla dinleme ve bant imali’ rekorlarına niye sahip olmayalım? Hakkımızken!
Yazdığı ve filmi çekilen 375 senaryosuyla, Sefa Ünal’ın da, bu inanması güç ve masumane çabasıyla ülkemize kazandırdığı bir rekor var. ‘İnanması güç ve masumane’ diyorum, çünkü gerçekten öyle. Ama şu da bir gerçek ki; bir değil, on Sefa Ünal olsa, ‘ÖYM Savcıları’nın ‘gizli tanık ve sahte belgelerle’ yazdığı binlerce sayfalık ‘senaryolarla’ yarışamaz. On yıldır, milyonlarca insan bu senaryolardan yapılan ‘dehşet-zulüm filmleri’ne kilitlendi. Bu savcılar başvursalar, her biri ülkemize birkaç ‘rekor’ kazandırır!
Bu kitapta kayda geçmemiş ‘rekorlarımız’ öyle çok ki! ‘Siyasi pişkinlik’ rekoru; ‘yastık altı zulaları, çatı altı boyutuna vardırma’ rekoru; döneklik, fırıldaklık, yağcılık, yalakalık rekoru; zalimliği ‘mağdurluk’, katliamı ‘insani yardım’, hokkabazlığı ‘akademisyenlik’, felaketi ‘refah’, karanlığı ‘nur’, batmayı ‘çağ atlama’ diye kılıfına uydurma rekoru; say ki say! AKP’nin “Rekordan rekora koşuyoruz” sözü boşuna mı?
---------------------------------------------------------------
Voltaire: “Sizi saçmalıklara inandırabilirler, size katliam yaptırabilirler!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder