Bunların hak çiğnemedeki hukuk - adalet tanımazlığı sadece insan haklarını çiğnemekle sınırlı kalmadı; toprağa, suya, havaya, doğaya, dereye, ormana da doymazca saldırdılar! Dereler kafes kafes HES’li, ormanların bağrında siyanür, dağların böğrü delik deşik!.. Doğa, babalarının malı sanki! Gördükleri her şeyi, “Rabbim verdikçe verdi” kafasıyla yorumladılar. Ne üveyik umurlarında, ne kaplumbağa, ne saka... Ne ardıç umurlarında, ne gürgen, ne akasya... Varsa - yoksa; ayakkabı kutusu, kasa, soygun... İnsan hakları mı? F Tipi hücre, zincir, sansür, kelepçe... Doğa mı? ‘Yağma Hasan’ın böreği’!..
Saldırı hedeflerinden biri de: Çamlıca Tepesi! “Çamlıca Tepesi insanlığı yardıma çağırıyor” başlıklı yazım, bu köşede, 2014’teki ilk yazımdı. Yazımdan birkaç cümle şunlardı: “Doğal çıplaklığıyla İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden bu tepe, Sit Kurulu’nun ret kararına rağmen, nasıl oldu da imara açıldı? Oraya, İstanbul’un her tarafından görülecek ve kente ‘tepeden’ bakacak cami kondurmayı ne Osmanlı Padişahları düşünmüştü ne de dönemin mimarları. Çamlıca’nın imara açılması ve Çamlıca Tepesi’ne cami konusu tazeyken, işin içinde ‘yağma ve yasa tanımazlık’ olduğu; ‘İktidar’ın, depremde yıkılabilecek yapıları yeniden yapmak için çıkardığını belirttiği ‘Kentsel Dönüşüm Yasası‘nın rant yaratmak amaçlı olduğu, bir kez daha belgelendi. Çamlıca Tepesi’ne yapılacak caminin altından çıkan AVM ve rezidans projesine imar izni, yasalara rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verildi. Çamlıca Tepesi’nin bağrı son hızla deşiliyor. Çığlığı insanlığı yardıma çağırıyor. Çamlıca Tepesi’nin imdadına koşmalıyız; geç kalmadan”.
Çamlıca Tepesi’nin imara açılmasını durdurma yönünde, Mimarlar Odası’nın yargıya başvurusu, açtığı ve sürmekte olan bir dava var. Fakat ‘Beyefendi’, ifade için ‘Savcılık’ça aranan oğlunu da makam aracına alarak, Çamlıca Tepesi’ndeki inşaatı ziyarete gitti! Yani, ‘bir taşla iki kuş’!.. Sürmekte olan davayı etkilemek de ‘kuş’lardan biri olsa gerek!..
Bu hafta başında “Çamlıca Tepesi'nin ‘yağma ve rant çılgınlığı’na kurban edilmesi acil olarak durdurulmalıdır!..” diyerek bir imza kampanyası başlattık. İşte kamuoyuna sunduğumuz metin:
“Çamlıca Tepesi büyük insanlığı yardıma çağırıyor!.. Sadece kısa erimde ‘rant elde etmek’ amacıyla, ‘ortak akıl, çağdaş bilimsel ölçütler, demokrasi ve hukuk normları’ yok sayılarak alınan ‘yağma ve rant’ kararları ile yaşam değerlerimiz ve toplumsal geleceğimiz yok ediliyor. Bu kapsamda taşıdığı değerler nedeniyle, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan İstanbul’umuzun eşsiz siluet, topografya ve coğrafya değerleri sorgusuz ve acımasız imar faaliyetleri ile tahrip edilmektedir. Aynı anlayışla; dünyanın eşsiz siluetinin özgün bir parçası ve İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal değerleri olarak yüzyıllardır korunmaya çalışılan Çamlıca Tepesi, son yıllarda alınan kararlarla ve hızla yok edilmektedir.
Son olarak; 29 Mayıs 2012 tarihinde Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ‘Çamlıca Tepesi’ne tüm İstanbul’dan görülebilecek bir cami yapılacağını’ açıklamasıyla yeni bir ‘betonlaşma’ girişimi başlatılmış ve ardından, tepe 4 Haziran 2012 günü T. C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı marifetiyle ‘Özel Proje Alanı’ olarak ilan edilmiştir.
Plan kararı; söz konusu bakanlık tarafından, ulusal ve evrensel koruma ilkeleri, hukuku, mevzuatları yok sayılarak; hiçbir kurum, kuruluş görüşü alınmadan; 644 sayılı KHK gerekçe gösterilerek ‘resen’ onaylanmıştır. Yapılan planla; tamamı kamuya ait yaklaşık 150.000 m2’lik doğal sit alanının yarısı ‘dini tesis’, diğer yarısı ise ‘ticaret ve turizm’ fonksiyonlarında yapılaşmaya açılmıştır. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası tarafından, taşıdığı sakıncalar nedeniyle, ‘plan’ın iptali amacıyla dava açılmış ve yargı süreci devam etmektedir.
Gelinen aşamada, İstanbul'un ve topografyasının önemli simgesel peyzaj varlığı ve eşsiz doğal sit alanı olan Çamlıca Tepesi’nin yağmalanması yargı süreçlerine, ulusal ve uluslararası ortamlarda tepki ve eleştiriler almasına ve sorumluların uyarılmalarına rağmen, inşaat çalışmalarının durdurulması başarılamamıştır. Bugün, Çamlıca Tepesi, ‘yağma ve rant çılgınlığı’na kurban gitmemek için büyük insanlığı acil olarak yardıma çağırmaktadır. Daha geç olmadan, bu çığlığa birlikte kulak verelim! Bu çılgınlığı birlikte durduralım!
Kampanyayı Başlatanlar: Ataol BEHRAMOĞLU, Nihat BEHRAM, Orhan AYDIN, Eyüp MUHCU”
Ey Halk; tepene sahip çık, doğaya omuzdaş ol, ‘tepene’ binenlere değil! Şu linke gir ve imzanı ekle!
https://www.change.org/tr/kampanyalar/türkiye-cumhuriyeti-başbakanlık-çamlıca-tepesi-nin-yağma-ve-rant-çılgınlığı-na-kurban-edilmesi-acil-olarak-durdurulmalıdır
Dostoyevski: “Doğaya karşı işlenen suçun intikamı insan adaletinden daha zorludur!”
Saldırı hedeflerinden biri de: Çamlıca Tepesi! “Çamlıca Tepesi insanlığı yardıma çağırıyor” başlıklı yazım, bu köşede, 2014’teki ilk yazımdı. Yazımdan birkaç cümle şunlardı: “Doğal çıplaklığıyla İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden bu tepe, Sit Kurulu’nun ret kararına rağmen, nasıl oldu da imara açıldı? Oraya, İstanbul’un her tarafından görülecek ve kente ‘tepeden’ bakacak cami kondurmayı ne Osmanlı Padişahları düşünmüştü ne de dönemin mimarları. Çamlıca’nın imara açılması ve Çamlıca Tepesi’ne cami konusu tazeyken, işin içinde ‘yağma ve yasa tanımazlık’ olduğu; ‘İktidar’ın, depremde yıkılabilecek yapıları yeniden yapmak için çıkardığını belirttiği ‘Kentsel Dönüşüm Yasası‘nın rant yaratmak amaçlı olduğu, bir kez daha belgelendi. Çamlıca Tepesi’ne yapılacak caminin altından çıkan AVM ve rezidans projesine imar izni, yasalara rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verildi. Çamlıca Tepesi’nin bağrı son hızla deşiliyor. Çığlığı insanlığı yardıma çağırıyor. Çamlıca Tepesi’nin imdadına koşmalıyız; geç kalmadan”.
Çamlıca Tepesi’nin imara açılmasını durdurma yönünde, Mimarlar Odası’nın yargıya başvurusu, açtığı ve sürmekte olan bir dava var. Fakat ‘Beyefendi’, ifade için ‘Savcılık’ça aranan oğlunu da makam aracına alarak, Çamlıca Tepesi’ndeki inşaatı ziyarete gitti! Yani, ‘bir taşla iki kuş’!.. Sürmekte olan davayı etkilemek de ‘kuş’lardan biri olsa gerek!..
Bu hafta başında “Çamlıca Tepesi'nin ‘yağma ve rant çılgınlığı’na kurban edilmesi acil olarak durdurulmalıdır!..” diyerek bir imza kampanyası başlattık. İşte kamuoyuna sunduğumuz metin:
“Çamlıca Tepesi büyük insanlığı yardıma çağırıyor!.. Sadece kısa erimde ‘rant elde etmek’ amacıyla, ‘ortak akıl, çağdaş bilimsel ölçütler, demokrasi ve hukuk normları’ yok sayılarak alınan ‘yağma ve rant’ kararları ile yaşam değerlerimiz ve toplumsal geleceğimiz yok ediliyor. Bu kapsamda taşıdığı değerler nedeniyle, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan İstanbul’umuzun eşsiz siluet, topografya ve coğrafya değerleri sorgusuz ve acımasız imar faaliyetleri ile tahrip edilmektedir. Aynı anlayışla; dünyanın eşsiz siluetinin özgün bir parçası ve İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal değerleri olarak yüzyıllardır korunmaya çalışılan Çamlıca Tepesi, son yıllarda alınan kararlarla ve hızla yok edilmektedir.
Son olarak; 29 Mayıs 2012 tarihinde Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ‘Çamlıca Tepesi’ne tüm İstanbul’dan görülebilecek bir cami yapılacağını’ açıklamasıyla yeni bir ‘betonlaşma’ girişimi başlatılmış ve ardından, tepe 4 Haziran 2012 günü T. C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı marifetiyle ‘Özel Proje Alanı’ olarak ilan edilmiştir.
Plan kararı; söz konusu bakanlık tarafından, ulusal ve evrensel koruma ilkeleri, hukuku, mevzuatları yok sayılarak; hiçbir kurum, kuruluş görüşü alınmadan; 644 sayılı KHK gerekçe gösterilerek ‘resen’ onaylanmıştır. Yapılan planla; tamamı kamuya ait yaklaşık 150.000 m2’lik doğal sit alanının yarısı ‘dini tesis’, diğer yarısı ise ‘ticaret ve turizm’ fonksiyonlarında yapılaşmaya açılmıştır. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası tarafından, taşıdığı sakıncalar nedeniyle, ‘plan’ın iptali amacıyla dava açılmış ve yargı süreci devam etmektedir.
Gelinen aşamada, İstanbul'un ve topografyasının önemli simgesel peyzaj varlığı ve eşsiz doğal sit alanı olan Çamlıca Tepesi’nin yağmalanması yargı süreçlerine, ulusal ve uluslararası ortamlarda tepki ve eleştiriler almasına ve sorumluların uyarılmalarına rağmen, inşaat çalışmalarının durdurulması başarılamamıştır. Bugün, Çamlıca Tepesi, ‘yağma ve rant çılgınlığı’na kurban gitmemek için büyük insanlığı acil olarak yardıma çağırmaktadır. Daha geç olmadan, bu çığlığa birlikte kulak verelim! Bu çılgınlığı birlikte durduralım!
Kampanyayı Başlatanlar: Ataol BEHRAMOĞLU, Nihat BEHRAM, Orhan AYDIN, Eyüp MUHCU”
Ey Halk; tepene sahip çık, doğaya omuzdaş ol, ‘tepene’ binenlere değil! Şu linke gir ve imzanı ekle!
https://www.change.org/tr/kampanyalar/türkiye-cumhuriyeti-başbakanlık-çamlıca-tepesi-nin-yağma-ve-rant-çılgınlığı-na-kurban-edilmesi-acil-olarak-durdurulmalıdır
Dostoyevski: “Doğaya karşı işlenen suçun intikamı insan adaletinden daha zorludur!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder