12 Aralık 2012 Çarşamba

Türeme tipler


12 Aralık 2012
Türeme tipler
Eskiden de yok değillerdi fakat özellikle AKP döneminde türedi de türediler. Sahipsiz tarlayı sarmış ayrıkotları gibi. Çiçeklisi var, saçaklısı var; acıklısı var, vıcıklısı var; dantellisi var, bamtellisi var, yamuklusu var, Pamuk’lusu var...var da var! Genleriyle oynanıp türetilen sağlıksız sebzeler gibi, bunlar da ruh ve psikoloji genleriyle oynanıp, özel eğitim ve itinayla türetilmiş onursuz gerzekler!

Histerik spiker, bilgiç yorumcu, demagog siyasetçi, meddah hukuk profesörü, rüzgârı soldan esen fırıldak liberal, dinci entelektüel, gizli tanık, sisteme baygın muhalif aydın, sahte haberci, evrim düşmanı şovmen, tarikat forveti futbolcu, insan hakları savaşçısı şeriatçı, iktidarın sesi muhalif, günlük yalan yumurtlayan bilimci, kapanmayı savunan açık toplumcu, güzü bahar diye kakalayan siyaset iklimcisi, sahtekârlık pazarlayan reklamcı, savaş davulcusu moderatör, polis bavulcusu muhabir, hükümet kulu özerk kurumcu, şaklaban vekil, taklacı bakan, iftiracı vali, iftarcı paşa, muskacı doktor, ününü ümüğünde tasması gibi taşıyan romancı, CIA yüzüklü köşe yazarı, tarikat tüzüklü sanatçı, tetikçi savcı, kanaatkâr sendikacı, çocuk pornocusu hacı...say ki say!

Yalan mayalamanın sahte ilaç satmaktan ne farkı var? Yalan olduğunu bile bile, gözünüzün içine baka baka anlatıyor da anlatıyorlar. Çürük et satan kasabın, sahte doktorun yaptığı işi yüzüne vursan, en azından utanır. Kaldı ki ‘yaptığı işin insanlık dışı’ olduğunu da, ‘cezalık suç’ işlediğini de bilir. Bunlarda o da yok. Ne utanma duyguları var, ne de işledikleri insanlık suçunun bir cezası. Üstelik işleri bunlara şöhret ve zenginlik de sağlıyor. Bir yerde görsen, kabarmış tavus kuşu sanırsın. Hiç olmazsa halk bunlara ‘yalancının mumunu üfleme duygusuyla’ baksa. Tam tersi, sokakta bunlardan birini görenler, tavus kuşu görmüş gibi heyecanlanıyor.

Histerik muhabir, makatına mayasıl düşmüşçesine anlatıyor. Soluk soluğa. Git mutfakta yemeğini pişir gel, hâlâ aynı haber, aynı histerik bağırış. Bari döndüre döndüre anlattığı gerçek olsa!

Sisteme hizmette sınır yok! ‘Hacivat Karagöz’ benzeri ekran şovlarına ne demeli? Hacivat Karagöz’ün orijinali kalitelidir; esprisi, inceliği, mizahı, zekâsıyla derinliklidir. Kültür değeridir. Bunlarınkiyse, sinir kırbacı, bulantı safrası. Provokatörlüğün, yalancılığın, sahtekârlığın en tepesine tırmanmış, çoğunlukla da ruh genleriyle oynanarak ABD’de yetiştirilmiş sistem yalakalarının karşısına, toplumda aydın, çağdaşlık yanlısı, muhalif, hatta devrimci diye bilinen birini oturtup, “Hadi hayatı tartışın!” diyorlar. Sahtekâr takıyor kayağını, alıyor sisteme yalakalık düdüğünü ağzına, başlıyor kaymaya. Kaydığı pist ise, sahnede ‘Cumhuriyet değerlerini’ muhafaza etme adına oturanlar!

Geçtiğimiz günlerde, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül’ün bir açıklamasını gördüm de, çölde bir bardak su içmiş gibi serinledim. Kemal Bülbül
TV’deki açıkoturuma katılmayı, “Davetliler arasında Sivas Belediye Başkanı da var; katliamda taraf olanlarla aynı yerde olmayız!” diye reddetti. Helal olsun ona. Öfkeyi, onu gerektiren onurla bütünlüklü taşımak budur. Çünkü düzey yoksa, orada öten, düzeysizliğin düdüğüdür. Türeme tiplerin çaldığı da bu düdüktür. Sesleri yalana, provokasyona, arabeske, kapı kulluğuna, yani onursuzluğa ayarlı.

“Su uyur düşman uyumaz” misali, bizim sudan sosyal demokratlar uyuklarken Cumhuriyet tarihi  boyunca, dış güdümlü aydınlık düşmanları harıl harıl çalışmış, ekmiş de ekmişler. AKP dönemi hasat mevsimleri oldu. Türeme tipler tarihin hiçbir döneminde, bu coğrafyada, bu dönemde olduğu kadar çok değildi. Onlara, “Artık çok oldunuz!” deme sırasıdır. Gerektiği yerde ve gerektiği biçimde.

__________________________________
Cervantes :
 “Onurum yaşamımdan daha değerlidir!”
http://www.yurtgazetesi.com.tr/tureme-tipler-makale,2803.html

Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder