Nihat Behram
nihat.behram@yurtgazetesi.com.tr
nihat.behram@yurtgazetesi.com.tr
Siz, üstünde Arapça harflerle “İleri Demokrasi” yazan yeşil örtüyü kaldırınca şapkadan “insan hakları, eşitlik, özgürlük, komşularla sıfır sorun, bütün inançlara eşit uzaklık” falan mı çıkacak sanıyordunuz? Lenin dönemi Sovyetlerinde “Sihirbazların gösterilerinden sonra hileyi seyirciye açıklama zorunluluğu” vardı. Obama dönemi dünyada, sihirbazın, “soldan devşirme” inandırıcı liberal yardımcıları var. Şapkadan zehir de çıksa, “bal” dediyse baldır, kanacaksın!
Bu daha işin başı. Hele zaman biraz geçsin, “sağım solum, önüm arkam” sobe deyip gözünü açtığında, bakalım aradığını bulacak mısın?
Karacaoğlan mı? Vay vay vay vay! Sevdalısının perçemine tapan, saç telini gül memeler üstüne döken, Torosların insanlığa sunduğu, o erotizmin en derin ozanı, kim bilir hangi cehennemde cayır cayır yanmaktadır. Adının sadece “kara”sı çarşaf boyası diye saklanır, gerisi yasaklanır.
Dadaloğlu mu? Pöh pöh pöh pöh! “Ferman padişahın dağlar bizimdir!” diyen teröristin, baş eğmezin, ferman dinlemezin atası, bugüne dek geldiğine dua etsin! Köroğlu, Pir Sultan, Nesimi, Mahsuni, hepsi aynı soyun sopu: paye kabul etmez, padişah tanımaz, diz çöküp el öpmez...yani katli vacip!
Anadolu Aleviliği mi? Oy oy oy oy! “Hararet nardadır, sac'da değildir / Keramet baştadır, taç'da değildir / Her ne arar isen, kendinde ara / Kudüs'te, Mekke'de, Hac'da değildir” diyen; “Benim Kâbem insandır” diyen Hacı Bektaş Veli değil mi? Hem bunları söyleyeni kendine rehber alacaksın hem de şeriatçının düzeninde kalacaksın! Geç!
Hayyam mı? Faz faz faz faz! Yani Fazıl’a sorun!
Karadeniz türküleri mi, Neyzen mi, Nasrettin mi, Nâzım mı, Tevfik Fikret mi, Bedrettin mi? Uy uy uy uy! Açık saçıklık onlarda, dinsiz imansızlık onlarda, maneviyat ve mukaddesat tanımazlık onlarda, yönetenle alay, gırgır, dalga geçmek onlarda. Yaban hayvan yavrusu değiller ki, sopayla mopayla eğitesin; 5 yaşında çocuk değiller ki imam hatipte büyütesin; liboş değiller ki ekrana salıp Zaman’e kılasın! Unutturmaktan başka silgisi yok onlardan kurtulmanın!
Hele bir Maneviyat Bakanlığı kurulsun; heykele, resme, tiyatroya, bilime, müziğe manevi dizayn verme yolunda muhafazakâr sanatın suları durulsun. Kimin dili, kimin önü, kimin boynu kesilecek iyice belirsin. “Bütün inanç ve kültürlere eşit uzaklık”mış! “Komşularla sıfır sorun” diyen de onlar değil mi? Yalan, sihirbazın silahıdır! Ne var bunda? Mor Gabriel’in arazisi boşuna mı gasp edildi; Ezidiler’e “nefret söylemleri” boşuna mı? Gerekirse kürsüde Erdal için ağlanır! Önemli olan zindanlarda kaç Erdal var? Dön bak, göstergesi zindanlar! Sihirbaz “Zehirbazım!” der mi? İşin raconu bu: göz boyama!
Oyun havalı düğün şölenleri, kadın erkek kol kola halay mı? Of of of of! Alay mı ediyorsunuz? Adamlar “şeriat” diyor, siz hâlâ “kadın erkek karışık halaya kalkalım”dasınız! Bu, onlarla alaydan başka nedir? Onların türbanı, çarşafı “kadını ötekileşmekten kurtarma, insan haklarına kavuşturma” diye sunmalarına ne bakıyorsunuz. Şeriatın egemen olduğu öyle bir yer mi var, yani kadınla erkeğin kol kola halay çektiği? Kör müsünüz, siyasi toplantılar bile harem-selamlık artık!
Anadolu değişecek de Katar, Kuveyt, Bahreyn olacaksa bilmem ama kendi özüyle kalacaksa AKP’den kurtulması şart. Ne kadar tez kurtulursa o kadar az kayıpla!
Goethe:
“Atalarından sana kalanı hak etmeye bak, yoksa senin olmazlar!”
Bu daha işin başı. Hele zaman biraz geçsin, “sağım solum, önüm arkam” sobe deyip gözünü açtığında, bakalım aradığını bulacak mısın?
Karacaoğlan mı? Vay vay vay vay! Sevdalısının perçemine tapan, saç telini gül memeler üstüne döken, Torosların insanlığa sunduğu, o erotizmin en derin ozanı, kim bilir hangi cehennemde cayır cayır yanmaktadır. Adının sadece “kara”sı çarşaf boyası diye saklanır, gerisi yasaklanır.
Dadaloğlu mu? Pöh pöh pöh pöh! “Ferman padişahın dağlar bizimdir!” diyen teröristin, baş eğmezin, ferman dinlemezin atası, bugüne dek geldiğine dua etsin! Köroğlu, Pir Sultan, Nesimi, Mahsuni, hepsi aynı soyun sopu: paye kabul etmez, padişah tanımaz, diz çöküp el öpmez...yani katli vacip!
Anadolu Aleviliği mi? Oy oy oy oy! “Hararet nardadır, sac'da değildir / Keramet baştadır, taç'da değildir / Her ne arar isen, kendinde ara / Kudüs'te, Mekke'de, Hac'da değildir” diyen; “Benim Kâbem insandır” diyen Hacı Bektaş Veli değil mi? Hem bunları söyleyeni kendine rehber alacaksın hem de şeriatçının düzeninde kalacaksın! Geç!
Hayyam mı? Faz faz faz faz! Yani Fazıl’a sorun!
Karadeniz türküleri mi, Neyzen mi, Nasrettin mi, Nâzım mı, Tevfik Fikret mi, Bedrettin mi? Uy uy uy uy! Açık saçıklık onlarda, dinsiz imansızlık onlarda, maneviyat ve mukaddesat tanımazlık onlarda, yönetenle alay, gırgır, dalga geçmek onlarda. Yaban hayvan yavrusu değiller ki, sopayla mopayla eğitesin; 5 yaşında çocuk değiller ki imam hatipte büyütesin; liboş değiller ki ekrana salıp Zaman’e kılasın! Unutturmaktan başka silgisi yok onlardan kurtulmanın!
Hele bir Maneviyat Bakanlığı kurulsun; heykele, resme, tiyatroya, bilime, müziğe manevi dizayn verme yolunda muhafazakâr sanatın suları durulsun. Kimin dili, kimin önü, kimin boynu kesilecek iyice belirsin. “Bütün inanç ve kültürlere eşit uzaklık”mış! “Komşularla sıfır sorun” diyen de onlar değil mi? Yalan, sihirbazın silahıdır! Ne var bunda? Mor Gabriel’in arazisi boşuna mı gasp edildi; Ezidiler’e “nefret söylemleri” boşuna mı? Gerekirse kürsüde Erdal için ağlanır! Önemli olan zindanlarda kaç Erdal var? Dön bak, göstergesi zindanlar! Sihirbaz “Zehirbazım!” der mi? İşin raconu bu: göz boyama!
Oyun havalı düğün şölenleri, kadın erkek kol kola halay mı? Of of of of! Alay mı ediyorsunuz? Adamlar “şeriat” diyor, siz hâlâ “kadın erkek karışık halaya kalkalım”dasınız! Bu, onlarla alaydan başka nedir? Onların türbanı, çarşafı “kadını ötekileşmekten kurtarma, insan haklarına kavuşturma” diye sunmalarına ne bakıyorsunuz. Şeriatın egemen olduğu öyle bir yer mi var, yani kadınla erkeğin kol kola halay çektiği? Kör müsünüz, siyasi toplantılar bile harem-selamlık artık!
Anadolu değişecek de Katar, Kuveyt, Bahreyn olacaksa bilmem ama kendi özüyle kalacaksa AKP’den kurtulması şart. Ne kadar tez kurtulursa o kadar az kayıpla!
Goethe:
“Atalarından sana kalanı hak etmeye bak, yoksa senin olmazlar!”
http://www.yurtgazetesi.com.tr/akp-anadolu-kulturune-dusmanligi-simgeliyor-makale,2874.html
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder