02 Aralık 2012
Nihat Behram
nihat.behram@yurtgazetesi.com.tr
nihat.behram@yurtgazetesi.com.tr
Hakkını arayan emekçinin üstüne panzerle, copla, biber gazıyla git! Cezaevlerindeki insanlık dışı koşullara isyan eden mahkûmu cayır cayır yak! Deresine sahip çıkan köylü kıza kelepçe vur, yerlerde sürükle! Greve giden hostesi, dinci örgütü araştıran yargıcı, yağmaya karşı çıkan memuru, çağdaş eğitimi savunan öğretmeni işten at! Gerçeği yazan gazeteciyi, sistemi sorgulayan yazarı, özgür eğitim isteyen genci zindana tık! Özgürlük diyene bomba, bağımsızlık diyene kurşun, eşitlik diyene nefret yağdır! Okulunu, yurdunu, insan haklarını, tiyatrosunu, sanatını, uygarlığı savunanların üstünde tepin! Açlıktan söz edeni dayakla doyur! Gerçeği açıklayanı zehirle! Kararlıya işkence uygula, direneni katlet....!
İktidar suçlunun elindeyse, masumun vay haline! Yalancının elindeyse, doğrunun yolu sürgün üstüne sürgün! Sahtecinin elindeyse, sahinin mekânı tecrit! Dincinin, kincinin, arsızın, hırsızın elindeyse, bilim kırbacın altında, şefkat lanetli, küfür dipsiz, yağma gemsiz demektir.
İktidardakiler hayatın düşmanlarıysa, altın şirketinin, mermer tüccarının, hidroelekrik müteahhitinin hızarlarla, dozerlerle ormanlara dalmasına, vadilerin bağrını yarmasına karşı çıkmaktan daha büyük suç mu var? İktidardakiler savaş taşeronuysa, gel de barışa bir karışlık yer ara! O yeri ya KCK’nın yanında bulursun, ya Ergenekon’un; ya kalça kemiğinin kırıldığı kaldırımda, ya ‘terörle mücadele’ şubesinin bodrumunda!
İktidarı gasp edenler, yurdun pazarcısıysa, yurtseverin haline vah ki vah! Emperyalizmin kapı kuluysa, bağımsızlık ruhunun bağlarında düğüm üstüne düğüm! ‘Küresellik çağı’nda onlar için yurtseverlik ‘büyük güce itaat’; bağımsızlık ise ABD’nin güdümünde‘cemaat’ anlamındadır!
Demokrasiymiş, halkın özgür iradesiymiş, milletin seçilmiş temsilcileriymiş! İşte, Eflatun’un 2400 yıl önce yaptığı uyarı: “Demokrasinin temel ilkesi olan halkın egemenliğinde doğru tercih için, seçen halk çoğunluğunun eğitimli insanlardan oluşması gerekir. Böyle değilse, demokrasi otokrasiye dönüşür. Yalan söz ustası demagoglar yönetime seçilebilir!”
‘Seçilebilir’i yok, seçildiler! On yıldan beri de, halk cehaletinden omurgasız aydın ihanetine; ABD uşaklığından uygarlık düşmanlığına dek, seçilmelerini sağlayan nedenleri pekiştiriyorlar. Üstümüzde tepinerek!
İnsanlık düşmanları iktidar olunca: Vahşet, kanlı dişleriyle pusuda! Dehşet: Savaş tamtamları çalıyor! Vicdan: Kulakları sağır! Zindan: Uğul uğul! Ölüm: Oğul oğul!
___________________________________________
Dörtlük
Vicdanı insanın ayrıcalığı
Onu yitirince sıradanlaşır
Vicdansız insan ki en korkunç canlı
Hırsıyla kudurup canavarlaşır
İktidar suçlunun elindeyse, masumun vay haline! Yalancının elindeyse, doğrunun yolu sürgün üstüne sürgün! Sahtecinin elindeyse, sahinin mekânı tecrit! Dincinin, kincinin, arsızın, hırsızın elindeyse, bilim kırbacın altında, şefkat lanetli, küfür dipsiz, yağma gemsiz demektir.
İktidardakiler hayatın düşmanlarıysa, altın şirketinin, mermer tüccarının, hidroelekrik müteahhitinin hızarlarla, dozerlerle ormanlara dalmasına, vadilerin bağrını yarmasına karşı çıkmaktan daha büyük suç mu var? İktidardakiler savaş taşeronuysa, gel de barışa bir karışlık yer ara! O yeri ya KCK’nın yanında bulursun, ya Ergenekon’un; ya kalça kemiğinin kırıldığı kaldırımda, ya ‘terörle mücadele’ şubesinin bodrumunda!
İktidarı gasp edenler, yurdun pazarcısıysa, yurtseverin haline vah ki vah! Emperyalizmin kapı kuluysa, bağımsızlık ruhunun bağlarında düğüm üstüne düğüm! ‘Küresellik çağı’nda onlar için yurtseverlik ‘büyük güce itaat’; bağımsızlık ise ABD’nin güdümünde‘cemaat’ anlamındadır!
Demokrasiymiş, halkın özgür iradesiymiş, milletin seçilmiş temsilcileriymiş! İşte, Eflatun’un 2400 yıl önce yaptığı uyarı: “Demokrasinin temel ilkesi olan halkın egemenliğinde doğru tercih için, seçen halk çoğunluğunun eğitimli insanlardan oluşması gerekir. Böyle değilse, demokrasi otokrasiye dönüşür. Yalan söz ustası demagoglar yönetime seçilebilir!”
‘Seçilebilir’i yok, seçildiler! On yıldan beri de, halk cehaletinden omurgasız aydın ihanetine; ABD uşaklığından uygarlık düşmanlığına dek, seçilmelerini sağlayan nedenleri pekiştiriyorlar. Üstümüzde tepinerek!
İnsanlık düşmanları iktidar olunca: Vahşet, kanlı dişleriyle pusuda! Dehşet: Savaş tamtamları çalıyor! Vicdan: Kulakları sağır! Zindan: Uğul uğul! Ölüm: Oğul oğul!
___________________________________________
Dörtlük
Vicdanı insanın ayrıcalığı
Onu yitirince sıradanlaşır
Vicdansız insan ki en korkunç canlı
Hırsıyla kudurup canavarlaşır
http://www.yurtgazetesi.com.tr/sucu-masum-olmak-makale,2717.html
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder