Şahsen ben bu ‘derin devlet’i anlayabilmiş değilim! Kime sorsam farklı tanımlıyor. Herkesin farklı bir ‘derin devlet’ tanımı var! AKP’nin, CHP’nin, BDP’nin, liberallerin, solun... “Ergenekon’da derin devlet yargılandı” diyen de var, “Ergenekon’u derin devlet yargıladı” diyen de! Ergenekon’dan derin devlet çıktı mı, çıkmadı mı? Buna da herkesin yanıtı farklı. Çıktıysa kim, eğer çıkmadıysa kim gizledi; hükümet mi, mahkeme mi, sanıklar mı? “AKP derin devletle mücadele ediyor” diyen de var, “Derin devletle baş edemedi” diyen de, “AKP’nin kendisi derin devlet oldu” diyen de!.. Peki, bizim Merdan Yanardağ’ı nasıl açıklamalı? 12 Eylül’de işkence gördü; 4,5 yıl yattı, çıkınca Özgür Gündem’de yazıişleri müdürlüğü yaptı, ÖDP’de kurucu üyeydi, nice seçkin yapıta imza attı, Yurt’u kurdu, şimdi Ergenekon’dan 10 sene yedi. Zindanda. Ya Kenan Evren? Darbeci Paşa, ‘derin’ koruma altında, paşalar gibi uzatmaları yaşıyor!
Devlette bir derinlik olduğu da kesin, bir ‘derin devlet’ olduğu da. Yüksekten bakanın başı döner. Bunu anlıyorum. Ama derindeki kim? Vali Mutlu, Bakan Güler bilir mi acaba? ‘Hrant Cinayeti’nin terfi eden şüpheli polis şefleri, işkencecilikten valiliğe yükselen Sedat Selim Ay bilir mi? ABD’nin AKP ile ilişkisinin ‘yüksek düzeyde’ olduğu söyleniyor, acaba ‘derin devlet’le ilişkisi ne düzeyde? AKP neyin nesi? ‘Derin devlet’in fesi mi, sesi mi, hasmı mı, mağduru mu, ası mı, hası mı? Ülkede bu kadar savcı var, ‘derin devlet’le ilgilisi, bilgilisi hiç yok mu? ‘Derin devlet’ten yakınanlar, içi ‘derin’ bilgilerle dolu belgeleri “derin devlet’in yargılandığı mahkemelere” bavullarla taşıdılar. Nereden, nasıl geldi? Kıyıdan mı derinden mi? Soros, ABD derin devletiyle içli dışlı olduğu kadar ‘bizim’ yandaş liberallerle de içli dışlı olduğunu saklamıyor. ‘Bizimkilerin’ bir bölümü de saklamıyor! Peki, bu ilişkilerin ‘derinlik derecesi’ ne? AKP devlet katında derinleşmişse, dalgıç ekibinde Sorosçu liberaller de var mı? RTE’nin önünde diz hizasınca eğilen ve evinde iftar veren Genelkurmay Başkanı Özel’in ‘derin devlet’ hakkında düşüncesi ne? Devletin en derin bilgi ve belgeleri nerede saklanır? ‘Kozmik Oda’da mı? Peki, anahtarı kimde, ‘Hacılar’da mı? Eğer öyle ise, saklısı kalmış mıdır? ABD’ye müttefik ülkelerle derin ilişkisi olan CIA’nın bu konudaki bilgisi nedir? TRT, valilikler, Emniyet, Milli İstihbarat diye resmi kurumları saysak, AKP ve ‘cemaat’ın etkili ve yetkili olmadığı kurum kaldı mı? Devlet adına ve imkânlarıyla El Nusra’yı ÖSO’yu donatıp, on binlerce silahlı şeriatçı milis oluşturanlar kimler? Balbay, Yalçın Küçük, Hilmioğlu, Tuncay Özkan mı? Sordukça, kafam iyice karışıyor! Sözgelimi Sırrı Süreyya, bir dönem Tuncay Özkan’ın televizyonunda çalıştı. Film yapmasında Tuncay’ın desteği az değil. Yanlış anımsamıyorsam, ünlü filminin jeneriğinde Tuncay’a teşekkür vardı. Bu teşekkür, ‘derin devlet’ katkısına mı? Peki, Tuncay zindana düşünce, acaba ziyaretine hiç gitti mi? Şu siyaset dedikleri şey vicdandan, insaniyetten daha mı derin?
‘Derin devlet destekli darbecilik’ten tutuklamaların sonu gelmiyor! Baskıları destekleyenleri geçtim, ya sessiz duranlar? ‘Derin devlet’le ilgili ne düşünüyorlar? “Artık derin devlet yok” diyen de var! Nereye gitti? ‘İslam bayrağı altında toplamak’ düşüncesini savunanların ‘derin devlet’le ilişkisi ne? Arınç’la, RTE ile, Çelik’le sarmaş dolaş ‘ileri demokrasi, açılım, süreç’ pozları veren akiller, sanatçılar, aydınlar ‘derin devlet’in neresinde? Hizmet cephesinde mi, mücadele cephesinde mi? Bilim, hukuk, kültür, eğitim kurumları ezilirken, “Darbecilikle, derin devletle, vesayetle mücadele ediyor” diye RTE’ye umut erketeliği yapan ‘derin devlet dalgıçları’nın şu an devlet konusundaki ‘derin’ düşünceleri neler? Yoksa ‘derin devlet’in kıyı muhafızlığına mı terfi ettiler? ‘Derin devlet’ten başka, her halde bir de ‘en derin devlet’ var! Çünkü, derinlik kadar ‘en’ konusunda da AKP ile gelmiş geçmiş hiçbir yönetim yarışamaz! En uzun süreli, en kalabalık zindanlar bunların döneminde; kültür, bilim, sanatta en büyük tahribatı bunlar yaptı; Libya’dan Roboski’ye, Hrant’tan Gezi Eylemcileri’ne, tek tek ya da toplu, en kanlı savaş ilişkileri, katliamlar ve linç bunların döneminde; ABD’ye en bağlı olan bunlar; yalanda, şiddette, halka karşı polis teröründe zaten bunlarla kimse yarışamaz!.. Hâlâ ‘en derin devlet’ bunlar değilse... yani!
‘Derin’i ya da ‘sığ’ı, bu memlekette devlet konusunda net konuşan, neye neden karşı olduğunu, neyle nasıl mücadele edileceğini açık söyleyenler sadece sosyalistler, gerisi alavere dalavere!
* * *
Kuzey Amerika Yerli Atasözü:
“Eğer bir ülkede gölgelerin boyu insanların boyunu geçiyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir!”
Devlette bir derinlik olduğu da kesin, bir ‘derin devlet’ olduğu da. Yüksekten bakanın başı döner. Bunu anlıyorum. Ama derindeki kim? Vali Mutlu, Bakan Güler bilir mi acaba? ‘Hrant Cinayeti’nin terfi eden şüpheli polis şefleri, işkencecilikten valiliğe yükselen Sedat Selim Ay bilir mi? ABD’nin AKP ile ilişkisinin ‘yüksek düzeyde’ olduğu söyleniyor, acaba ‘derin devlet’le ilişkisi ne düzeyde? AKP neyin nesi? ‘Derin devlet’in fesi mi, sesi mi, hasmı mı, mağduru mu, ası mı, hası mı? Ülkede bu kadar savcı var, ‘derin devlet’le ilgilisi, bilgilisi hiç yok mu? ‘Derin devlet’ten yakınanlar, içi ‘derin’ bilgilerle dolu belgeleri “derin devlet’in yargılandığı mahkemelere” bavullarla taşıdılar. Nereden, nasıl geldi? Kıyıdan mı derinden mi? Soros, ABD derin devletiyle içli dışlı olduğu kadar ‘bizim’ yandaş liberallerle de içli dışlı olduğunu saklamıyor. ‘Bizimkilerin’ bir bölümü de saklamıyor! Peki, bu ilişkilerin ‘derinlik derecesi’ ne? AKP devlet katında derinleşmişse, dalgıç ekibinde Sorosçu liberaller de var mı? RTE’nin önünde diz hizasınca eğilen ve evinde iftar veren Genelkurmay Başkanı Özel’in ‘derin devlet’ hakkında düşüncesi ne? Devletin en derin bilgi ve belgeleri nerede saklanır? ‘Kozmik Oda’da mı? Peki, anahtarı kimde, ‘Hacılar’da mı? Eğer öyle ise, saklısı kalmış mıdır? ABD’ye müttefik ülkelerle derin ilişkisi olan CIA’nın bu konudaki bilgisi nedir? TRT, valilikler, Emniyet, Milli İstihbarat diye resmi kurumları saysak, AKP ve ‘cemaat’ın etkili ve yetkili olmadığı kurum kaldı mı? Devlet adına ve imkânlarıyla El Nusra’yı ÖSO’yu donatıp, on binlerce silahlı şeriatçı milis oluşturanlar kimler? Balbay, Yalçın Küçük, Hilmioğlu, Tuncay Özkan mı? Sordukça, kafam iyice karışıyor! Sözgelimi Sırrı Süreyya, bir dönem Tuncay Özkan’ın televizyonunda çalıştı. Film yapmasında Tuncay’ın desteği az değil. Yanlış anımsamıyorsam, ünlü filminin jeneriğinde Tuncay’a teşekkür vardı. Bu teşekkür, ‘derin devlet’ katkısına mı? Peki, Tuncay zindana düşünce, acaba ziyaretine hiç gitti mi? Şu siyaset dedikleri şey vicdandan, insaniyetten daha mı derin?
‘Derin devlet destekli darbecilik’ten tutuklamaların sonu gelmiyor! Baskıları destekleyenleri geçtim, ya sessiz duranlar? ‘Derin devlet’le ilgili ne düşünüyorlar? “Artık derin devlet yok” diyen de var! Nereye gitti? ‘İslam bayrağı altında toplamak’ düşüncesini savunanların ‘derin devlet’le ilişkisi ne? Arınç’la, RTE ile, Çelik’le sarmaş dolaş ‘ileri demokrasi, açılım, süreç’ pozları veren akiller, sanatçılar, aydınlar ‘derin devlet’in neresinde? Hizmet cephesinde mi, mücadele cephesinde mi? Bilim, hukuk, kültür, eğitim kurumları ezilirken, “Darbecilikle, derin devletle, vesayetle mücadele ediyor” diye RTE’ye umut erketeliği yapan ‘derin devlet dalgıçları’nın şu an devlet konusundaki ‘derin’ düşünceleri neler? Yoksa ‘derin devlet’in kıyı muhafızlığına mı terfi ettiler? ‘Derin devlet’ten başka, her halde bir de ‘en derin devlet’ var! Çünkü, derinlik kadar ‘en’ konusunda da AKP ile gelmiş geçmiş hiçbir yönetim yarışamaz! En uzun süreli, en kalabalık zindanlar bunların döneminde; kültür, bilim, sanatta en büyük tahribatı bunlar yaptı; Libya’dan Roboski’ye, Hrant’tan Gezi Eylemcileri’ne, tek tek ya da toplu, en kanlı savaş ilişkileri, katliamlar ve linç bunların döneminde; ABD’ye en bağlı olan bunlar; yalanda, şiddette, halka karşı polis teröründe zaten bunlarla kimse yarışamaz!.. Hâlâ ‘en derin devlet’ bunlar değilse... yani!
‘Derin’i ya da ‘sığ’ı, bu memlekette devlet konusunda net konuşan, neye neden karşı olduğunu, neyle nasıl mücadele edileceğini açık söyleyenler sadece sosyalistler, gerisi alavere dalavere!
* * *
Kuzey Amerika Yerli Atasözü:
“Eğer bir ülkede gölgelerin boyu insanların boyunu geçiyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder