21 Temmuz 2013 Pazar

Yurtsever sanatçı ve aydınlar faşizme karşı halkın canlı kalkanıdır


 Yurtsever sanatçı ve aydınlar faşizme karşı halkın canlı kalkanıdır

Nihat Behram

nihat.behram@yurtgazetesi.com.tr
21 Temmuz 2013, 13:02
Sanatçılar Girişimi’nin, 200'e yakın değerli sanatçının imzalarıyla yayımladığı “TMMOB bütün bir ülkenin ortak değeridir” başlıklı açıklaması, Haziran Halk Direnişi’nin doğal parçası olarak anlamlıdır: “Ülkemizde; İnsan hakları, demokrasi, hukuk, eşitlik, adalet , özgürlük , hak arama için; her tür talan ve yalana karşı insanlık ayağa kalkmışken uygulanan faşist baskı, bütün bir devlet aygıtını kurum ve kuruluşları ile işgal eden AKP diktatörlüğünün siyaset yapma biçimidir. Ülke içinde ve dışında  tüm işlevini yitirmiş ve her anlamıyla yetkisizleşmiş olan bu diktatörlük, gece yarısı operasyonları ile torbalar dolusu yasalar çıkarma suçluluk ve aymazlığını da sürdürmektedir. TMMOB’ne karşı hak gaspını içeren ve bunun üzerinden de tüm sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin  geleceğini karartmaya yöneldiği açık olan ‘yeni düzenleme’ kabul edilemez bir aklın ürünü ; faşist, despotik bir kalkışmadır. Söz konusu yasayı şiddetle reddediyor ve sorumlularını bu yanlıştan bir an önce geri dönmeye çağırıyoruz. TMMOB bütün bir ülkenin ortak değeridir ve öyle de kalacaktır.”

Tam da bu bildiride altı çizildiği gibi, özellikle de Haziran Halk Direnişi’nden sonra, faşist baskı, hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde AKP diktatörlüğünün siyaset yapma biçimi olmuştur. AKP, insan hakları ve çağdaş hukuk açısından zaten kırık dökük olan eldeki ‘kağıt üstü yasa’ları bile çiğneyerek halk güçlerine, halkın değerlerine saldırıyor. Zorbalık ve hukuksuzluk sembolü ‘Şafak Baskınları’nı sıradanlaştırdılar. Zindanları insanla doldurma gerekçeleri, Nazi dönemine bile rahmet okutacak cinsten. Zehirli gazdan korunma maskesini ‘suç aleti’ diye kayda geçiren ‘adalet adamları’na tarih ilk kez tanık oluyor; yaşları 20'ye değmemiş yurtsever gençleri linç yöntemleriyle katledenlere, özgürlük isteyen halkı gaza boğan barbarlara devletin ‘şeref madalyası’ verişine de!

Yetmedi, semt serserilerini ‘sivil faşist milisler’ olarak örgütlemeye başladılar. Ellerine pala, silah, sopa verilip, özgürlük için direnen halka saldırtılan bu katiller, göstermelik olarak gözaltına alınıyor, sırtları sıvazlanarak salıveriliyor. Sivil faşist milis örgütlenmesine yeşil reklam ışığı olarak. Hitler, Mussolini dönemlerinin ‘kara gömlekliler’i de böyle örgütlenmişti. Bu konuda okurlardan gelen bilgiler içler acısıdır. Bir okur şöyle uyarıyor: “Semtimizin yağmacı lümpenleri bir ara kayboldu. Umre’ye götürüldükleri söylendi. Döndüklerinde sakallı ve şalvarlıydılar. Daha da saldırganlaştılar. Eski lümpen yağmacılıkları yanı sıra şimdi halka AKP propagandası yapıyor, dinci faşist gözdağı uyguluyorlar!”

AKP diktatörlüğü Haziran Halk Direnişi’nden sonra, açık biçimde ‘cadı avı’ başlatmıştır. Direnişe katılan evlatlarımızdan, demokratik kitle güçlerinden, devrimci hareketlerden intikam almak istiyor. ‘Hukuk’ adı altında hukuk dışılık tarihin hiçbir döneminde bu denli kudurmadı! Artık ‘düzmece belge’ye bile gerek duymadan gözaltına alıyor, işkence uyguluyor, tutukluyor, işlerine gelmeyen kurum, kuruluş ne varsa saldırı hedefi kılıyorlar. Adaleti, iktidarın ‘emir kulluğu’ olarak anlayan yargı güçleri, tarih ve insanlık karşısında ağır bir vebalin altına girmektedir. Daha da ötesi, buna alet olanlar, affı asla mümkün olmayan biyük bir insanlık suçu işlemektedir. Hem de ‘adalet’ adına!

Diktatör, “sandık zaferiyle” dese de, seçim manipülasyonları ve ABD güdümlü sivil darbeyle yönetime gelen dinci faşist dikta, insan haklarını, insanlık değerlerini, halkımızı intikam saldırılarının hedefi kıldı. Bu insanlık dışı uygulamaların karşısına dikilmek, Haziran Halk Direnişi’ne sahip çıkmak, faşist intikam saldırılarına hedef olanlara omuz vermek, iktidarın kara yüzünü dünyaya teşhir etmek, insanlığın vicdanına seslenmek, aydınlar ve yurtsever sanatçıların boyun borcudur. Aydınlar, sanatçılar halkın öz gücüdür. Gücünü kuşanan halk yenilmezdir. Faşizmin intikam için saldırdığı halka tabi ki aydınlar, yurtsever sanatçılar gönülden ‘canlı kalkan’ olacak. Sanatçılar Girişimi’nin çağrısı bu anlamdadır.

__________________________________

Dörtlük

Sadece kendi gücüdür karıncayı hayatta tutan

Çam da gürgen de kendi gücüyle gürlüğüne kavuşur

Kırlangıç kendi gücüyle uçarak sıvar yuvasını

Kendi gücünle ulaştığında özgürlük anlam taşır

 Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder